HIV nedir?
HIV
(Human Immmunodeficiency Virus), Türkçe’de İnsan Bağışıklık Yetmezliği
Virüsü olarak adlandırılan bir hastalık etkenidir. Virüs insan
bağışıklık hücrelerine nüfuz ederek bağışıklık sistemini zayıflatır ve
fırsatçı enfeksiyonların görülmesine neden olur.
HIV Pozitif ne demektir?
HIV
+ (pozitif) olmak, kişinin vücudunda İnsan Bağışıklık Yetmezliği
Virüsü’nün bulunması demektir. HIV’in bağışıklık sisteminin zayıflaması
ve fırsatçı enfeksiyonlara açık hale gelmesiyle karakterize bir kronik
enfeksiyondur. Kişi hiç bir hastalık belirtisi olmaksızın uzun yıllar
yaşamına devam edebilir.
AIDS ne demektir?
AIDS
(Acquired Immune Deficiency Syndrome) HIV tarafından oluşturulan,
Türkçe'de "Edinsel Bağışıklık Yetmezliği Sendromu" olarak adlandırılan
bir hastalıklar tablosudur. Bağışıklık hücrelerinin yüksek düzeyde
tahribatı sonucu fırsatçı enfeksiyonların ilerleyerek ciddi hastalık
tabloları oluşturması durumudur. Yetersiz bağışıklık sistemi
durumlarında ortaya çıkan bakteriyel, viral, mantarlara bağlı ya da
protozoal enfeksiyonlara fırsatçı enfeksiyonlar adı verilmektedir. Erken
tanı ve gelişen tedavi koşulları ile HIV pozitif kişiler AIDS dönemine
geçmeden uzun yıllar yaşayabilmektedir.
Bulaşma Yolları Nelerdir?
İnsan immün yetmezlik virüsü, HIV,
- HIV pozitif kişi ile korunmasız (kondom kullanılmadan) yapılan her türlü (oral, vajinal, anal) cinsel ilişki ile,
- Ortak kullanılan ve HIV enfekte enjektör veya steril edilmemiş cerrahi malzemelerle
- Enfekte
kan ve kan ürünleriyle (Ülkemizde 1987 yılından itibaren, her kan ve
kan ürününe gerekli testler yapıldıktan sonra hastaya verilmektedir.),
- HIV pozitif anneden bebeğe gebelik döneminde, doğum sırasında ya da doğum sonrasında emzirme ile bulaşabilmektedir.
Riskli Gruplar Kimlerden Oluşur?
Bulaş yolları değerlendirildiğinde:
- HIV pozitif kişinin partneri olanlar,
- Korumasız cinsel ilişkiye girenler,
- Riskli temas öyküsü bulunan kişiler,
- Damar içi madde bağımlılığı ve ortak enjektör kullanımı olanlar,
- HIV pozitif gebelerin bebekleri risk altındaki grupları oluşturmaktadır.
HIV’in Bulaşmadığı Durumlar Nelerdir?
Dokunmak,
tokalaşmak ve sarılmakla, gözyaşı, ter ve tükürükle, aynı yerde oturmak
ve aynı havayı solumakla, aynı havuzu, tuvaleti saunayı ve duşu
paylaşmakla, giysilerin ortak kullanılması ile tabak, çatal, kaşık bıçak
ve bardak paylaşmakla, telefon kulaklığı ve kapı tokmağı ile
sivrisinek, böcek sokması ve hayvan ısırması ile HIV bulaşmamaktadır.
HIV/AIDS Enfeksiyonunun Tanı Yöntemleri Nelerdir?
HIV/AIDS enfeksiyonun tanısı hastalığa özgü laboratuvar testleri ile konulmaktadır.
HIV enfeksiyonunun seyri nasıldır?
Enfeksiyon
belli evrelerle seyretmektedir. Virüs vücuda alındıktan 1-6 hafta
içerisindeki ilk çoğalma döneminde HIV enfeksiyonuna özgü olmayan ve
değişken belirtiler gösteren akut enfeksiyona neden olmaktadır.
6-12
hafta içerisinde HIV'e karşı antikorlar gelişmektedir. Antikorlar
hastalığın teşhisi açısından önem taşımaktadır. Antikorlar gelişene
kadar geçen sürede, kanda virüs mevcuttur ve hasta bulaştırıcıdır.
Kişide
hiçbir belirti ve bulgunun olmadığı 6-13 yıl (ortalama 8-10 yıl) süren
Asemptomatik dönemde bulgu yoktur ancak kişi bulaştırıcıdır.
Hastaların
ilk kez doktora başvurmalarına neden olan belirtiler Erken Semptomatik
Dönemde ortaya çıkar. Bu dönemde HIV enfeksiyonuna özgü testler
yapılarak tedaviye başlanmaktadır.
HIV
enfeksiyonun son basamağı AIDS dönemidir. Bu dönemde bağışıklık
eksikliği iyice belirgin bir hale gelir, fırsatçı enfeksiyonlar veya
bazı özel tür kanserler ortaya çıkabilir. Özellikle bu dönemde fırsatçı
enfeksiyonların tanısı, tedavisi ve önleyici tedavi önemlidir.
İleri evreye gelmiş hastalarda, tedaviye rağmen ortalama 2 yıl
içerisinde yeni bir AIDS göstergesi hastalığın ortaya çıkışı
engellenememektedir.
HIV’in Tedavisi Nasıldır?
HIV
enfeksiyonunda virüsü ortadan kaldıran bir tedavi henüz yoktur ancak
virüsün çoğalmasını kontrol eden ilaçlar vardır. Bu ilaçlar, hastalığın
kesin tedavisini sağlamamakla birlikte virüsün vücutta çoğalmasını
kontrol altına alarak bağışıklık sisteminin zayıflamasını önlemekte ve
AIDS tablosunun ortaya çıkışını engellemektedir.
Düzenli Takip ve Tedavi Neden Önemlidir?
Tedaviye
erken dönemde başlanması, düzenli takip ve tedavi ile bulaşın
engellenmesi, kişinin yaşam süresinin uzaması, yaşam kalitesinin
artması, HIV ile ilişkili hastalık ve ölümlerin azaltılması
sağlanabilmektedir. Ayrıca doğumdan önce anneye ve doğum sonrası bebeğe
uygulanan koruyucu tedavi ile anneden bebeğe HIV bulaş büyük ölçüde
önlenebilmektedir.
HIV/AIDS enfeksiyonundan Korunma yolları nelerdir?
HIV enfeksiyonu önlenebilir bir hastalıktır. Korunma önlemleri tedaviden çok daha etkili ve ucuzdur.
Cinsel yolla bulaştan korunma için;
- Güvensiz ve korunmasız cinsel temastan kaçınılması,
- Tek eşlilik,
- Cinsel ilişki sırasında kondom kullanılması gerekmektedir.
Kan yolu ile bulaştan korunma için
- Taraması yapılmış HIV(-) kan ve kan ürünlerinin kullanılması,
(Kan
ve kan ürünleri ile olan bulaşmaya karşı korunma amacı ile 1987
yılından beri ülkemizde kan ve kan ürünleri HIV yönünden test
edilmektedir. Organ ve doku nakilleri öncesinde gerekli testlerin
yapılması HIV geçiş riskini en aza indirmektedir.)
- Tek kullanımlık steril enjektör ve cerrahi malzemelerin kullanılması,
- Ortak enjektör kullanımından kaçınılması gerekmektedir.
HIV (+) gebeden bebeğe bulaşın önlenmesi için,
- Uygun tedavi ve takibinin yapılması, doğumun sezaryan şeklinde planlanması,
- Doğumdan önce anneye ve doğum sonrasında bebeğe ilaç tedavisi başlanması,
- Annenin bebeğini emzirmemesi gerekmektedir.